Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO : 2023/...............Sorgu.
ŞÜPHELİ : ...................................
MÜDAFİİ : AV. EMRULLAH SÖNMEZ
KONUSU : Tutuklama kararına karşı itirazlarımızdır.
AÇIKLAMALAR
MÜVEKKİLİMİZİN ÜZERİNE ATILI SUÇLA HİÇBİR BAĞLANTISI YOKTUR.
Her ne kadar
NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO : 2023/...............Sorgu.
ŞÜPHELİ : ...................................
MÜDAFİİ : AV. EMRULLAH SÖNMEZ
KONUSU : Tutuklama kararına karşı itirazlarımızdır.
AÇIKLAMALAR
MÜVEKKİLİMİZİN ÜZERİNE ATILI SUÇLA HİÇBİR BAĞLANTISI YOKTUR.
Her ne kadar dosyada gizlilik kararı olmasından ötürü savunma hakkımız kısıtlanmışsa da dosya kapsamında müvekkilimizin üzerine atılı suçla bağlantısı bulunmamaktadır. Müvekkilimiz olay esnasında olay yerinde bulunmamıştır. Müvekkilimizin telefonundan alınan sinyal verilerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilimizin bulunduğu yer ile olay yeri arasında 5.5 km mesafe bulunmaktadır. Müvekkilimizin olay yerine gidip olaya müdahil olması için 11 dakikalık yolu aşması gerekir. Ancak olay saatinden 3 dakika önce müvekkilimizin telefonundan sinyal alındığı hususu değerlendirildiğinde müvekkilimizin 11 dakikalık yolu 3 dakikada aşamayacağı anlaşılacaktır. Bu durumda müvekkilimizin olayda olmadığı kesinlik kazanmıştır. Müvekkilimizin azmettiren olarak değerlendirildiği ihtimalinde de yine olay ile bir bağlantı bulunamayacaktır.
Müvekkilimizi olaydan bir gün sonra polis memuru aramış ve olay ile ilgili adının geçtiğini söylemiştir. Müvekkilimiz olaydan itibaren soruşturmanın ilerlemesi için elinden gelen tüm çabayı göstermiştir. İlk gün dahi polis memuruna ihtiyaç halinde ifade için gelebileceğini, soruşturmanın ilerletilmesi için elinden gelen tüm çabayı sunacağını dile getirmiştir.
Görüldüğü üzere müvekkilimizi olay ile bağlantılayabilecek bir husus yoktur. Tüm dosya kapsamı bir mahalle dedikodusundan öteye geçmemektedir. Durum böyle iken müvekkilimizin tutukluluğuna karar verilmesi hukuka aykırıdır.
TUTUKLAMA İÇİN CMK'DA SAYILAN ŞARTLAR OLUŞMAMIŞTIR.
Belirtmek isteriz ki; müvekkilimizin tutuklama şartları CMK m.100'e göre değerlendirildiği vakit müvekkilimizin tutukluluğu için kabul edilen şartlar oluşmamıştır. Şöyle ki; CMK m.100-1 tutuklamanın nasıl yapılacağını belirtmiştir. Buna göre; "Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.” denilmektedir. Madde metninin 3. Fıkrasında ise değişiklikten önce katalog suçlar diye adlandırılan suçlara ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama şartlarının mevcut olduğu kabul edilmiştir. Mahkemenize konu olay katalog suçlar kategorisindedir. Ancak 14.07.2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklik ile CMK 100. Maddenin 3. Fıkrasına SOMUT DELİL şartı getirilmiştir.
CMK 100/3: Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir.
Madde metnine eklenen bu ibare ile birlikte yalnızca kuvvetli şüphe yeterli olmaktan çıkarılacak katalog suçlar için tutuklama kararı verilebilmesi somut delillerin varlığı halinde mümkün hale gelmiştir. Dosya kapsamında müvekkilimizin üzerine atılı suçu işlediğini gösteren SOMUT HİÇBİR DELİL YOKTUR. Buna rağmen tutuklamaya karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Ayrıca somut delilin varlığı kabul edilse dahi müvekkilimiz hakkında yürütülen soruşturma dosyasında, müvekkilimizin tutukluluğunu gerektiren kuvvetli bir suç şüphesi bulunmamaktadır. Dosya kapsamında müvekkilimizin aleyhine olabilecek hiçbir delil yoktur. Bu nedenle TUTUKLAMA HUKUKA AYKIRIDIR. Ayrıca yine müvekkilimizin tutukluluğu için CMK 100. Maddede yer alan diğer koşullar da gerçekleşmemiştir. Bu itibarla özellikle;
-Müvekkilimizin kaçma şüphesi bulunmamaktadır.
-Müvekkilimiz sabit ikametgah sahibidir.
-Dosyadaki tüm deliller toplanmıştır ve başkaca delil bulunmamaktadır. Bu nedenle müvekkilimizin bu aşamada delilleri karartabilmesi mümkün değildir.
-Müvekkilimizin tanıklar üzerinde de baskı kurma olanağı yoktur.
Ayrıca tutuklama kararı, AHİS 5. Maddedeki koşullar ve ANAYASA 19/3. Hükümleri dikkate alınarak verilmelidir. Bu koşulların müvekkilimiz açısından oluşmadığı kanaatindeyiz. Nitekim AHİS 5/1-c şöyledir: "Kişinin bir suç işlediğinden şüphelenmek için inandırıcı sebeplerin bulunduğu veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olma zorunluluğu kanaatini doğuran makul gerekçelerin varlığı halinde, yetkili adli merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutulması;" Görüldüğü üzere müvekkilimizin tutukluluğunu haklılaştıracak makul hiçbir gerekçe yoktur.
Son olarak CMK 19. Maddedeki Adli Kontrol Kurumunun düzenleniş amacı, tutuklamaya göre öncelikli olması ve başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse tutuklama yoluna gidilmemesidir. Adli kontrol tedbirinden sonuç alınamazsa tutuklama kararı verilmelidir. Bununla birlikte tutuklama kararı veren mercii, adlli kontrolün neden yetersiz kalacağını da açık, anlaşılır ve gerekçeli olarak ifade etmelidir. Bu nedenlerle; kuvvetli suç şüphesinin bulunmaması, dosyada müvekkilimiz aleyhine delil bulunmaması göz önüne alınarak; ÖNCELİKLE VE İVEDİLİKLE MÜVEKKİLİMİZİN TAHLİYESİNE, MAHKEMENİZ AKSİ KANATTE İSE EN AĞIR ŞARTLARDA OLSA BİLE ADLİ KONTROLE KARAR VERİLMESİNİ TALEP EDERİZ.
Tüm itirazlarımızın reddine karar verilmesi halinde öncelikle tutuklama için somut delillerin gösterilmesini, adli kontrolün neden yetersiz kalacağının gerekçelendirilmesini talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER : CMK 100-11, 267.268 VD.
SONUÇ VE İSTEM : Belirtmiş olduğumuz nedenler ve mahkememizce resen takdir edilecek nedenlerle;
Müvekkilimiz aleyhine verilen tutuklama kararının İTİRAZIMIZ DOĞRULTUSUNDA KALDIRILMASINI ve müvekkilimizin tutuksuz yargılanmasına karar verilmesini,
Maahkemeniz aksi kanaatte ise, tutuklama kararının CMK 19 vd. hükümleri gereğince ADLİ KONTROLE çevrilmesini
Tüm itirazlarımızın reddine karar verilmesi halinde öncelikle tutuklama için somut delillerin gösterilmesini, adli kontrolün neden yetersiz kalacağının gerekçelendirilmesini şüpheli müdafii olarak talep ederiz.
ŞÜPHELİ MÜDAFİİ
AV. EMRULLAH SÖNMEZ
NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO : 2023/..................... Sorgu.
ŞÜPHELİ : ...........................................
MÜDAFİİ : Av. EMRULLAH SÖNMEZ
KONUSU : Elektronik kelepçe takılmak sureti ile konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol kararına itiraz d
NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO : 2023/..................... Sorgu.
ŞÜPHELİ : ...........................................
MÜDAFİİ : Av. EMRULLAH SÖNMEZ
KONUSU : Elektronik kelepçe takılmak sureti ile konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol kararına itiraz dilekçesi hakkındadır.
AÇIKLAMALAR
Müvekkil hakkında .................. tarihinde yağma suçunu işlediğinden bahisle İstanbul ..... Sulh Ceza Hakimliği kararı ile yağma suçunun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin varlığı gerekçesi ile elektronik kelepçe takılmak sureti ile konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karar hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
.................... tarihinde müvekkil arkadaşları ile mahallesinde otururken, müşteki çok sarhoş bir şekilde yürürken, müvekkil ve arkadaşlarının yanından geçtiği esnada aniden çantasını müvekkil ve arkadaşlarına savurmuştur. Akabinde yürümeye devam eden müştekinin düşüp kalkması neticesinde müvekkil; müştekinin yanına gidip hem yardım etmek istemiş hem de neden onlara sataştığını sormak istemiştir. Bunun üzerine müşteki, çantasından çıkartmış olduğu tabancayı müvekkile doğrultmuştur ve tabancanın düşmesi neticesinde müvekkil müştekinin tekrar tabancayı alıp ona ateş edecek olmasında korktuğu için yerdeki tabancayı alıp kaçmıştır. Korku içinde karakola doğru giden müvekkil sivil polislerle karşılaşması neticesinde durdurulmuştur. Müvekkili durduran polisleri gören müvekkil sevinmiş ve durumu anlatarak şikayetçi olacağından bahisle karakola gitmek istemiştir. SUÇ İŞLEYEN BİRİNİN CAN HAVLİ İLE KARAKOLA KOŞMASI ABESLE İŞTİGALDİR VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.
Karakola gelen müvekkil, müşteki ile karakolda karşılaşmıştır ve müşteki tarafından tespit edilmiştir. Müvekkil ayrıca müştekiden de şikayetçi olmuştur.
Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki, müşteki karakola geldiği vakit çok yüksek promilde alkol almış vaziyetteyken ifadesi alınmıştır. Bu itibarla alınan ifadeye güvenilerek müvekkil hakkında hüküm kurulması da hukuka aykırıdır.
Karakol ifadelerinde olay yerinin tam olarak tespit edilmesi neticesinde kolluk görevlilerince olay yerine intikal edilmiştir ve OLAY YERİNDE BIÇAĞA RASTLANILMADIĞI GİBİ HERHANGİ BİR KAMERA KAYDINA DA RASTLANILAMAMIŞTIR. HALBUKİ HER İKİ TARAF DA İFADESİNDE OLAY YERİNDEN HIZLA UZAKLAŞTIĞINI BEYAN ETMİŞTİR. HAL BÖYLE İKEN SUÇ ALETİ KABUL EDİLEN BIÇAĞIN OLAY YERİNDE OLMASI GEREKİRKEN YUKARIDA DA BELİRTMİŞ OLDUĞUM ÜZERE BIÇAK BULUNAMAMIŞTIR. Bu itibarla da sulh ceza hakimliğince adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına gerekçe gösterilen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin varlığı gerekçesi oluşmamıştır.
Yukarıda açıklamış olduğum sebeplerle müvekkilin yağma suçunu işlemiş olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunamamakla sadece sarhoş, saldırgan ve üzerinde silah taşıyan bir kişinin ifadesi üzerine müvekkile elektronik kelepçe takılmak sureti ile konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol hükümleri uygulanmıştır.
Verilen bu adli kontrol hükmü tutuklanmaktan farksızdır ve çok ağır bir tedbirdir. Müvekkil bu adli kontrol hükmü yüzünden işine gidemeyecek ve mesleki faaliyetleri bitecektir. Bu da müvekkil açısında geçim sıkıntısına mahal verecektir.
Müvekkilin hakkında verilen adli kontrolün kaldırılması gerekmektedir;
1- Soruşturma neticesinde müvekkilin yağma suçunu işlediğine dair müşteki beyanı dışında somut hiçbir delile ulaşılamamıştır.
2- Müvekkilin açık kimliği bellidir. Kim olduğu rahatlıkla ispat edebilmektedir. Kimliği konusunda şüphe yoktur.
3- Müvekkil sabit ikametgah sahibidir, kaçma şüphesi bulunmamaktadır. CMK md.100/2-a da belirtilen şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular bulunması kriteri şüpheli olan müvekkil açısından bulunmamaktadır.
4- Müvekkilin ev hapsi devam etmesi halinde mesleki faaliyeti son bulacak, mağdur olacaktır.
5- Mevcut durumda delillerin yok edilmesi, karartılması, değiştirilmesi ya da gizlenmesi söz konusu değildir. Çünkü suç konusu olaya ilişkin tüm deliller adli makamlara intikal etmiştir. CMK m.100/2-b de tutuklama koşulu olarak belirtilen şüpheli veya sanığın davranışları:
. Delileri yok etme, gizleme veya değiştirme,
. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma
hususlarında kuvvetli şüphe oluşturma şartları dosyada söz konusu değildir.
6- Sabıkasız olan müvekkil hakkında yargılama sonunda somut delil yokluğundan bahisle BERAAT kararı verilmesi ihtimali çok yüksektir. Yargılamanın muhtemel sonuçlarını göz önüne aldığımızda ev hapsi hali çok ağır bir tedbirdir. Ev hapsi, müvekkil açısından bir tedbir olmaktan çok etkili bir cezaya dönüşecektir.
Tüm bu nedenlerle, müvekkil hakkındaki elektronik kelepçe takılmak sureti ile konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol hükümünün kaldırılması kararı verilmesi talebinde bulunma zarureti olmuştur.
SONUÇ VE İSTEM:
-Şüpheli hakkındaki adli kontrol kararının İTİRAZEN KALDIRILMASINI ve şüphelinin koşulsuz serbest bırakılmasını,
-Sayın mahkeme aksi görüşte ise daha hafif bir adli kontrol şartı öngörülmesini talep ederiz.
ŞÜPHELİ MÜDAFİİ
AV. EMRULLAH SÖNMEZ
EMRULLAH SÖNMEZ / HUKUK VE ARABULUCULUK OFİSİ
Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Cad. AC Yapı Moment İstanbul Rezidans B Blok K:2 D:29 Kartal/İSTANBUL
Telif Hakkı © 2022 EmrullahSönmez - Bu internet sitesinde yer alan tüm bilgiler ve logoya ilişkin tüm fikri mülkiyet hakları Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi'ne aittir.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.