Çalışma Alanlarımız

Şirketler hukuku esasen Ticaret hukukunun bir alt dalı olmakla birlikte; ticari şirketlerin kurulması, birleşmesi, devredilmesi, bölünmesi, tip değiştirmesi, tasfiyesi vb. konuları inceleyen hukuk dalıdır. Şirket iki ya da daha fazla kişinin ortak bir amaç için bir araya gelerek sermayelerini birleştirmeleri neticesinde ortaya çıkan tüzel kişiliktir. Bu sermaye mal veya emek sermayesi olabilir. Türk hukuk sisteminde iki türlü şirket çeşidi bulunmaktadır; şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri. Şahıs şirketlerini; adi şirket, kolektif şirket ve komandit şirketler oluşturur iken, sermaye şirketlerini ise sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, limited şirket ve anonim şirketler oluşturmaktadır. Şirketler hukuku diğer birçok hukuk alanları ile iç içe olması ve karmaşık bir yapıya sahip olması nedeni ile bu alanda doğru hukuki hizmetin alınması çok önemlidir.

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak alanında tecrübeli ekibimizle danışmanlık verdiğimiz yerli ve yabancı şirketlere; şirketlerin oluşumu, birleşmesi, sermaye yapıları, devir, sözleşmelerin hazırlanması, incelenmesi ve yürütülmesi, şirket yatırımları, Türk pazarına girmek isteyen yabancı şirketlere tavsiyeler ve yol gösterme, ortakların hak ve yükümlülükleri, genel kurul toplantıları, kararların hükümsüzlüğü, iş hukukundan kaynaklı danışmanlık hizmetleri, yöneticilerin yükümlülükleri, haksız rekabet, iflas, cari hesap sözleşmesi, kıymetli evrak hukuku, sermaye piyasası, fikri mülkiyet, sigorta hukuku, mevzuata uygunluk eğitimi, KVKK’ya uygunluk eğitimi, mevzuat değişikliği raporlaması gibi her türlü konuda hukuki hizmet sağlamaktayız.

İş Hukuku işçi işveren arasındaki iş ilişkilerinin kurulması, yürütülmesi, sona ermesi, tarafların hak ve sorumluluklarını; işçi ve işveren örgütlerinin birbirleri arasındaki ilişkileri, toplu iş sözleşmeleri gibi konuları ele alır. İş Hukuku esasında, işçilerin işveren karşısında ekonomik yönden zayıf konumda olması nedeni ile işçiyi koruma ilkesini temel alan bir hukuk dalıdır. Dolayısı ile bu zayıf konumları karşısında yasa işçilere pek çok hak ve koruma tanımıştır. İş hukukundan kaynaklı davalar sıkı usul kurallarına bağlı olduğundan; doğru hukuki hizmeti almaksızın ilerlemek çok ciddi hak kayıplarına neden olmaktadır. Bu durum gerek haklarını bilmeyen ya da hakkını hangi yol ve yöntemlerle elde edebileceğini bilmeyen işçiler açısından, gerekse hukuki süreç yönetimini iyi ve doğru yapamayan işverenler açısından maddi, manevi zararlara ve zaman kaybına yol açmaktadır. Dolayısı ile alanında uzman bir avukattan yardım alınması gereklidir. Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak işçi müvekkillerimize ve danışmanlık verdiğimiz şirketlere iş hukuku alanında tecrübeli kadromuz ile hukuki hizmet sunarak yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçmekteyiz.

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi iş hukuku kapsamında gerek işveren vekilliği gerekse işçi vekilliği kısmında müvekkillerine hukuki hizmet sunmaktadır. Sözleşmelerin ve her türlü hukuki tutanak veya belgenin hazırlanması ve güncellenmesi, iş sözleşmesinin feshi, toplu iş sözleşmelerinin hazırlanması, iş sağlığı ve güvenliği, sendikal faaliyetler ve uyuşmazlıklar, işçilik alacakları, taraflar arası arabuluculuk süreçlerinin yürütülmesi, iş kazalarından kaynaklı uyuşmazlıklar, maluliyet, emeklilik ve benzeri her türlü konularda uzmanlaşmış bir hukuk bürosu olarak süreçleri yönetmektedir.

Ceza Hukuku, toplulukların birlikte yaşayabilmeleri için gerekli olan asgari ilişki kurallarının sınırlarını çizen, özellikle korunmaya muhtaç kişilerin diğerleri ile denk bir hayat sürmelerine olanak sağlayan ve bunlara aykırılık halinde de bazı yaptırımlar öngören kurallar bütünü olarak tanımlanabilir.  Bu kuralların belirlenmesi ve yaptırımların uygulanabilmesi devlet dediğimiz kurum tarafından yerine getirilir. Bu nedenle ceza hukukunu daha dar kapsamı ile suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku olarak tanımlayabiliriz. 

Ceza Davaları ise genel olarak yasada tanımlanan bir suçun işlendiği izlenimini alan cumhuriyet savcısının işin gerçeğini araştırması ile başlayan ve devamında şartlar uygunsa ilgili suçu işleyen aleyhine ceza davası açılması ile devam eden yargılama süreci olarak tanımlanabilir. Bu süreç ihbar/şikâyet, soruşturma, iddianamenin değerlendirilmesi, kovuşturma, kanun yolları, bireysel başvuru olmak üzere birbiriyle bağlantılı ancak usul olarak birbirinden faklı evrelerden oluşmaktadır. İhbar/şikâyet ile soruşturma makamı olan cumhuriyet savcısı bir suçun işlendiğini öğrenerek işin gerçeğini araştırmaya başlar. Soruşturma evresi, cumhuriyet savcısının delilleri toplayıp suçun işlenip işlenmediği hususunda araştırma yaptığı evredir. Soruşturma evresinin sonunda suçun işlendiği konusunda yeterli şüpheye ulaşan cumhuriyet savcısı iddianame hazırlayarak yetkili ve görevli mahkemeye iletir. İddianameyi tebliğ alan mahkeme, iddianamenin değerlendirilmesinden sonra kabul kararı verirse kovuşturma evresine geçilmiş olur. Bu evrede mahkeme, cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delilleri tartışıp değerlendirerek maddi gerçeği bulmaya çalışır. Yasaya uygun delillerle usule uygun yapılan kovuşturma evresinin sonunda mahkeme hükmünü açıklar. Sonuçtan memnun kalmayan kişi veya kurumlar kanun yoluna başvuru yaparak ilgili hükme itiraz edebilirler. Görüldüğü üzere ceza davalarının amacı maddi gerçeği bulmaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus; ceza davalarındaki her evre farklı usul kurallarına tabi olduğundan oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçmek amacıyla sürecin her aşamasında uzman bir avukattan yardım alınması gerektiğidir. Özellikle mahkûmiyet gibi kişi özgürlüğünün bile ortadan kaldırılabileceği karar türlerinin varlığı karşısında uzman bir avukattan destek almanın ne kadar gerekli ve zorunlu olduğu daha net anlaşılacaktır. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak müvekkillerimize ceza yargılamasının her aşamasında alanında uzman kadromuz ile hukuki hizmet sunarak müvekkillerimizin yaşayabileceği hak kayıplarının önüne geçmekteyiz. İnsan Haklarına, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve evrensel ilkelere uygun hakkaniyetli bir yargılamayı hedefleyen Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi, bu yolda müvekkillerine en nitelikli hizmeti sunmaktadır.

Aile Hukuku Medeni Hukuk’un bir uzantısı olmakla, ‘’aile’’ kavramının toplumumuzdaki yerinin önemi ve değeri itibariyle en önemli hukuk dallarından biridir. Aile hukuku nişanlanmadan başlayarak, evlenmenin koşulları ve hükümleri, aile konutu, mal rejimleri,  soy bağı, evlat edinme, velayet, çocuğun nafaka hakkı, boşanmanın koşul ve sonuçları, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık, yardım nafakası, maddi ve manevi tazminat ve birçok daha ilişkili konulara kadar uzanan kapsamlı bir alandır. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak bu alanda tecrübeli kadromuz ile müvekkillerimize hukuki hizmet sunarak yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçmek ve ayrıca sürecin psikolojik olarak yıpratıcı etkilerini en aza indirgemek için çalışmaktayız.

İnsanların öldükten veya gaiplik kararından sonra geride bıraktığı malvarlığını inceleyen hukuk dalı Miras Hukukudur. Bu hukuk dalı çok eski dönemlere dayanmakla birlikte kendi özgünlüğünü hiçbir zaman kaybetmemiştir. Miras hukukunda kişinin ölümünden sonra mirasçıların belli oranlarda mirastan pay alma hakları bulunmaktadır. Ancak miras bırakan kişi bazen bu paylaşımı istemediği için malvarlığına ölümden önce müdahale etmektedir. Özellikle ülkemiz gibi ataerkil toplumlarda kız çocuklarından, aileden, akrabalardan mal kaçırma isteği çok daha baskındır. Bu nedenle ölmeden önce başkaları adına bazı kazandırmalar yaparak kendi mirasını bir şekilde kendi iradesine göre paylaştırmayı amaçlamaktadır. İşte miras hukuku, bu paylaştırmaların ne şekilde olacağını, terekenin tutulmasını, mirastan mal kaçırma işlemlerini, tenkis taleplerini, muvazaalı işlemleri, vasiyetname düzenleme ve iptal edilmesi gibi mirasa ilişkin tüm ilişki ve uyuşmazlıkları inceler. 

Miras hukuku her ne kadar Medeni Kanun’un alt dalı olarak düzenlenmiş olsa da sui generis bir yapıya sahip olduğu için bu alandaki uyuşmazlıkların bu alanda uzman bir avukat tarafından çözümlenmesi daha doğru olacaktır. Her ne kadar hukuk sistemimizde uzmanlaşma olmasa da bilgi birikimi ve tecrübeler kişinin o alanda uzmanlaşmasını sağlamaktadır. Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi kişinin ölümden önce ve ölümden sonraki tüm süreçlerine ilişkin yeterli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olup müvekkillerine bu özgün alanda hukuki hizmet sunmaktadır. 

İnsanlar arasında çok eski zamanlardan beridir ticaret veya başkaca sebeplerle alacak-verecek ilişkisi kurulmaktadır. Alacaklıların alacağına kavuşması için kamu otoritelerinin devreye girmesi ise İcra ve İflas Hukuku sayesinde mümkündür. Ancak İcra ve İflas Hukuku, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamakla birlikte aynı zamanda borçlunun da haklarını koruyarak taraflar arasındaki hakkaniyet dengesini sağlamaktadır. Takip talebinin alacaklı tarafından icra memuruna verilmesi ile başlayan süreç haciz, satış, paraların paylaştırılması ile devam ederek süreç sonuçlandırılır. İcra ve İflas Hukuku, hukukumuzdaki en özellikli ve en karmaşık alanlardan biridir. Tümüyle teknik konuları içeren, kesin sürelerle işlem yapılan bu alanda hem alacaklının hem de borçlunun bu alanda uzman bir avukattan yardım alması gerekir. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi icra ve iflas olmak üzere iki alanda da müvekkillerine uzman kadrosu ile hukuki hizmet sağlamaktadır. Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi alacaklıların alacağına kavuşması borçlunun da haklarının ve çıkarlarının korunması açısından tüm müvekkillerine gerekli hukuki desteği sağlayarak müvekkillerinin haklarını korumayı amaçlamaktadır. Bu itibarla icra ve iflas takibinin başlatılması, takip neticesinde tahsilatın yapılması için işlemlerin gerçekleştirilmesi, itirazın iptali davaları, menfi tespit davalarının takibi, iflas verilmesi, iflas erteleme ve yeniden yapılandırma işlemleri, konkordato ilanı, borçtan kurtulma ve ödenen paranın geri alınması davaları, iflas etmiş ya da etmek üzere olan şirketlere dair birleşme ve satın alma konularında müvekkillerine icra iflas hukukunda destek sunmaktadır.

Kira hukuku esasen Borçlar Hukukunun alt dalı olmasına karşın en sık uyuşmazlıkların yaşandığı alanlarından biridir. Bu nedenle Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak kira hukukundan kaynaklı uyuşmazlıkları ayrı bir uzmanlık alanı olarak ele almaktayız. Kira hukuku esasında, kiracıların kiralayan karşısındaki zayıf konumundan dolayı kiracıyı koruyan hükümlere dayanır. Kiracıların bu konumu karşısında taraflar arasındaki dengeyi sağlamak adına kira ilişkisi, her ne kadar sözleşme serbestisi mevcut olsa da, sıkı usul ve şekil şartlarına tabi kılınmıştır. Kanunen zorunlu kılınan bu şartlara uyulmaması her iki taraf açısından çok ciddi hak kayıplarına neden olabilecektir. Uygulamada haksız yere taşınmazdan tahliyeye zorlanan, kanuna aykırı olarak fahiş kira bedelleri talep edilen kiracıların haklarını bilmemesi veya süreci doğru yönetememesi neticesinde bu haksız uygulamalara karşı hak kayıpları yaşadıklarına rastlamaktayız. Aynı şekilde sıkı usul ve süre şartlarına bağlanan kurallara uymayan kiraya verenlerin taleplerinde haklı olsalar da kiracıyı taşınmazdan tahliye edemedikleri, kira sözleşmelerinin feshedilememesi gibi sorunlar yaşadıklarını görmekteyiz. Bu ve bunun gibi birçok sorunun çözümü ve önlenmesi amacı ile doğru hukuki hizmetin alınması çok önemlidir.

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak kira hukuku kapsamında işyeri ve konut kirası, kira sözleşmelerinin hazırlanması, güncellenmesi, feshi, kira alacağı, kira bedelinin artırımı veya fahiş kira bedelinin indirilmesi, tahliye taahhütnamesi hazırlanması, tahliye, kiraya verenin ve kiracının hak ve sorumlulukları, komşuluk hukuku vb. her türlü konularda tecrübeli kadromuz ile hukuki hizmet sunarak yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçmekteyiz.

Esasında Eşya Hukukunun bir alt dalı olan Gayrimenkul ve Kat Mülkiyeti Hukuku uygulamada yaşanan uyuşmazlıkların yoğunluğu neticesinde ayrı olarak değerlendirilmesi gereken en önemli dallardan biridir. Git gide artan yapılaşma ve ortak alanlı çok katlı binalar bu hukuk dalının önemini her gün daha da arttırmaktadır. Ayrıca birçok hukuk dalları ile ilişki içerisinde olduğundan karmaşık nitelikli ve bir uzmanlık gerektiren bir alandır. Dolayısı ile uyuşmazlıkların çözümü ve önlenmesi amacı ile doğru hukuki hizmetin alınması çok önemlidir.

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak gayrimenkul ve kat mülkiyeti hukuku kapsamında müvekkillerimize; izaleyi şüyu davaları, kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma, yapı kullanma izin belgesi (iskan), apartman ve site yönetimi danışmanlığı, site yönetimlerine KVKK’ya uygunluk eğitimi, apartman yönetim planı hazırlanması, kat malikleri kurulu toplantıları süreç yönetimi, kat malikleri kurulu kararlarının iptali vb. birçok konuda müvekkillerimize hukuki hizmet sunarak yaşanacak uyuşmazlıkları önlemekte ve mevcut uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktayız. 

Tüketici Hukuku, tüketiciyi korumayı hedefleyen bir hukuk dalıdır. Zamanla, tüketicinin mal ve hizmet sunanlar karşısındaki güçsüz konumu neticesinde, haklarının korunması zorunluluğu fark edilerek ayrı bir hukuk dalı olarak gelişmeye başlamıştır. Bu hukuk dalı tüketicinin sağlık güvenliği, ekonomik çıkarlarının korunması, zararlarının tazmini, tehlikelerden korunması, aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi, kendisini koruyucu girişimlere özendirilmesi vb. hususları ele almaktadır. Uygulamada yoğunlukla tüketicinin kanun tarafından güvence altına alınan haklarının mal ve hizmet sağlayıcıları tarafından ihlal edildiğine şahit olmaktayız. Haklarını bilmeyen tüketicilerin bu ilişkideki zayıf konumundan dolayı kendilerine sunulan hukuka aykırı ve haksız şartları kabul etmek zorunda kaldığını görmekteyiz. Bu noktada tüketicilerin doğru hukuki yardımı alması ciddi hak kayıplarını önleyecektir.

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak; tüketici hukuku kapsamında ayıplı mal ve hizmet, cayma hakkı ve sözleşmenin feshi, mal veya hizmetin iadesi, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi, tüketicinin hakları, tüketici kredisi ve kredi kartı sözleşmeleri, haksız yükletilen fatura bedelleri, sonradan değişen şartlar neticesinde sözleşmelerin uyarlanması, borcun ifa edilmemesi nedeni ile tazminat davaları vb. her türlü konularda tecrübeli kadromuz ile hukuki hizmet sunarak yaşanacak hak kayıplarının önüne geçmekteyiz.

Ülkemizde çok yeni olan bu alan en basit tabir ile adından da anlaşılacağı üzere özgün fikirlere koruma sağlayan bir hukuk dalıdır. Kendi içerisinde telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki ana başlığa ayrılır. Marka, patent, coğrafi işaret, sanat eseri vb. bir fikir sonucu ortaya çıkarılan ve sahibine ait olan değerler bu hukuk dalı ile korunmaktadır. Çok özellikli ve özgün bir alan olduğu için bu alanda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda uzman bir destek zorunludur. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi başta Marka Hukuku olmak üzere Fikri Mülkiyet Hukuku’nun konusuna giren tüm alanlarda müvekkillerinin çıkarlarını korumayı ve müvekkillerini en iyi şekilde temsil etmeyi görev bilmektedir. 

Ülkelerin hukuk düzeninde; vatandaşı olanlar ve olmayanlar arasında çoğunlukla farklı uygulamalar ve kurallar mevcuttur. Ülkede bulunan ve vatandaşı olmayan kişilerin hakları, yükümlülükleri, özgürlükleri vs. farklı hükümlere tabii tutulur. Ayrıca bir ülkede bulunan yabancıya uygulanacak hükümler vatandaşı olduğu ülkeye göre dahi farklılık göstermektedir. Zira devletler için vatandaşı olanlar ile yabancılar arasında eşitlik sağlamak gibi bir yükümlülük mevcut değildir. Vatandaşlık alma, vize alma, ikamet izni, çalışma izni, vize ihlali, sınır-dışı işlemleri, yabancıların ülkede taşınmaz sahibi olması gibi birçok konu yabancılar hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Ülkemize de hissedilir yoğunlukta gelen göçler sonucu yabancılar hukukunun önemi her gün artmakta ve bugün artık bambaşka bir konuma gelmiş bulunmaktadır. Ülkedeki yabancıların haklarının ihlalinin önlenmesi ve ihlali neticesinde gerekli davaların açılması ve süreçlerin takibi için doğru hukuki hizmetin alınması çok önemlidir. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi olarak alanında tecrübeli ekimizle Türkçe, İngilizce ve Arapça dilleri başta olmak üzere tüm dillerde yabancı müvekkillerimize; vatandaşlık alma, sınır-dışı kararının kaldırılması, idari gözetimin sonlandırılması, taşınmaz sahibi olma, oturma-çalışma veya ikamet izinlerinin alınması vb. her türlü konuda hukuki hizmet sağlamaktayız. 

Uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması aslında devlete ait bir görevdir. Ancak yargısal veya geleneksel usul dediğimiz bu yol mahkemelerin iş yükünün fazla olması nedeniyle yargılamaların uzamasına ve buna bağlı olarak hak kayıplarının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, yargısal usulün dışında hukuki uyuşmazlıkların çözümünde yeni arayışlara gidilmektedir. Buradaki amaç devlete ait olan yargı yetkisinin mutlak egemenliğine zarar vermeden uyuşmazlıkların daha basit ve kolay bir şekilde çözüm üretmektir. Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri çok çeşitli olup temelde üç ana unsurdan oluşmaktadır. Tarafların bu yöndeki iradeleri, uyuşmazlığa üçüncü bir kişinin müdahalesi ve ulaşılan çözümün kural olarak bağlayıcı olmamasıdır. Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri olarak arabuluculuk, müzakere, uzlaştırma ve arabulucu-tahkim sayılabilir. Uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin esas itibariyle ihtiyari olması bu yöntemlere verilmesi gereken önemin derecesini azaltmaz. Aksine yargısal çözüm yerine başvurulan bu yöntemlerde amaç sonuca hızlı ve pratik ulaşmak olduğundan daha dikkatli ve daha hassas davranılmalıdır. 

Emrullah Sönmez Hukuk ve Arabuluculuk Ofisi uyuşmazlık çözümünde yalnızca yargısal çözümü kullanmaz. Müvekkillerinin karşılaşmış olduğu sorunları en hızlı, en az maliyetli ve en pratik şekilde çözmeyi amaçlayarak sonuca en kısa yoldan ulaşmaktadır.